Günümüzde, çevre ve çevre faaliyetleri tüm dünyada önemli bir gelişme ve öneme sahip hale gelmiştir. Dünyada artan sanayileşme ve kentlerdeki nüfus yoğunlukları, çevre sorunlarının artmasına sebep olmaktadır. Bütün ülkelerin ortak sorunu haline gelen çevre kirlenmesi, günümüzde insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Bu sebeple, çevre kirliliğinin önlenmesine yönelik tedbirleri almak, yeni teknolojik uygulamaların izlenmesi büyük önem taşımaktadır.
Bilindiği gibi günümüzde ekonomik kalkınma toplumun yaşam düzeyini etkilemektedir. Ekonomik kalkınmayı sağlarken çevremizi kirletmeden, yani üretim ve tüketimi akılcı yollarla kullanıp doğal kaynaklarımızı sınırlı seviyelerde kullanmak sureti ile sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olabiliriz. Unutmayalım ki çevre geleceğimizdir. Bizler yaşadığımız çevrenin sahibi değil gelecek nesillere bırakacak çevrenin emanetçileriyiz. Bu emaneti korumak ve geliştirmek sorumluluğu hepimizindir. Gelecekte insanların ve toplumların gurur duyabilecekleri tek varlıkları, korunmuş ve geliştirilmiş sağlıklı bir çevredir.
Çevre ile ilgili politikaları dönüm noktası olarak kabul ettiğimiz 5 Haziran 1972 Stockholm Konferansı 113 ülkenin çevre konusunda yaygın bir platform oluşturması kadar sorunlara evrensel düzeyde sahip çıkılması zorunluluğunu göstermesi açısından da son derece önemlidir. Bu konferans sonucunda yayınlanan deklarasyonla 5 Haziran; “Dünya Çevre Günü” olarak ilan edilmiştir. 44 yıl önce bugün ilan edilen Dünya Çevre Günü, ülkemizde ve dünyada çevre korumacılığının yaygınlaştırılması, çevresel kalitenin iyileştirilmesi ve bilinçli bir katılımın sağlanması amacıyla, evrensel bilinçlendirme günü olarak değerlendirilmektedir.
Bu itibar ile, topraklarımızı, ormanlarımızı, meralarımızı tahrip edip, biyolojik çeşitliliğimizi yok ederek, suyumuzu kirleterek, yanlış kullanarak dünyamızı saran ekolojik güvenlik ağının iplerini beşer, onar çözüyoruz. Eğer, bu şekilde yaşamaya devam edersek, çocuklarımızın, torunlarımızın, yani gelecek nesillerimizin en temel ihtiyaçlarını karşılama, hatta yaşama olanaklarının bile ellerinden alınmasına neden olacağız. Bu sorunun çözümü; alınabilecek pek çok önlemin yanında ve temelde yaşamımızı sürdürecek kadar tüketip bundan mutlu olabileceğimiz bir toplum düzeni yaratmaktan ve herkesin bu hedefe ulaşmak için birlikte hareket ederek katkı sağlamasından geçiyor. Böylece bizden sonra gelecek tüm canlılara sürdürülebilir bir dünya bırakmış olacağız.
Dünya Çevre Günü, ülkemizde ve dünyada çevre korumacılığının yaygınlaştırılması, çevre kalitesinin iyileştirilmesi ve bilinçli katılımların sağlanması amacıyla her yıl olduğu gibi bu yıl da kutlanacaktır.
Çevre Günü, tabiattaki bozulmanın gerileyeceği, doğanın özenle korunacağı günlerin hazırlayıcısı olmasıdır.
Tüm insanlara, kendisi ve doğa ile barışık, insanca yaşanabilir bir çevrede güzel gelecekler dileğiyle halkımızın ve kamuoyunun 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü kutlarım.